11-13-2015, 10:39 AM
Mehmed Zahid Kotku (1897, Bursa - 13 Kasım 1980, İstanbul), İslam âlimi, yazar, din adamı, vaiz, Nakşibendi şeyhi.
Cumhuriyet dönemi büyük İslam alimlerinden ve manevi önderlerden Mehmet Zahit Koktu (Allah rahmetiyle muamele etsin ve ondan razı olsun), 1952'de geçtiği Gümüşhanevi Dergahı postnişinliğini 1980'e kadar, 28 yıl sürdürdü.
1950 - 1980 arası bu otuz yıllık dönemde Türkiye tek parti yönetiminden demokrasiye geçti. 1952'den 1958'e kadar, 6 yıl Fatih Zeyrek’teki Ümmügülsüm Camii'nde imam hatiplik görevi yaptı; çoğu zaman camideki vaazlarıyla yetinmez; cemaatini ve bağlılarını evinde de kabul ederdi. 10 yıllık Demokrat Parti döneminde başlayan demokratikleşme ve kalkınma atılımları, 27 Mayıs 1960 darbesiyle durduruldu. Mehmet Zahit Kotku Hocaefendi, DP döneminde manevi dinamikleri harekete geçirdi; buz dağını adeta hohlayarak eritmeye çalıştı.
Yakın tarihte 1960 - 1980 arasındaki “Darbeler Dönemi” olarak anılan 20 yıllık süreçte, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri gerçekleşti. 1960'tan 1980'e yirmi yıllık dönemde, Türkiye genelinde gençlik hareketleri yükselişteydi, kardeş kavgası baş göstermiş ve terör binlerce can almıştı. Bu fırtınalı dönemde de Mehmet Zahit Kotku Hocaefendi çiçekleri içeri taşıdı; sağ sol kutuplaşması ve çatışmasına sürüklenen gençlerden ulaşabildiklerini kardeş kavgasının dışında tuttu. Mevki, makam ve para tutkunu olmaktan kurtarmaya çalıştığı öğrencilerini bir yandan da Türkiye'nin yönetimine talip olmaya yönlendiriyordu. Hocaefendi'nin ekonomi ve siyaset alanındaki fikirleri, 1960'lı yılların sonlarında özellikle Devlet Planlama Teşkilatı'nda görev yapan ve daha sonraları da çeşitli dönemlerde hükümetlerde görev alan öğrencilerine ilham kaynağı oldu. Bazı kişiler, onun hem gönül eğitiminden hem de fikirlerinden istifade ettikten sonra siyasete girdi. Öğrencileri arasından bürokratlar, milletvekilleri, bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı çıktı..
13 Kasım 1980 Perşembe günü öğleye yakın vefat eden Mehmet Zahit Kotku Hocaefendi, 14 Kasım Cumâ günü İstanbul Süleymâniye Câmii’nde Hacı Mahmûd Efendi tarafından kıldırılan cenâze namazından sonra, İstanbul Süleymâniye Câmii hazîresinde hocalarının yanına defnedildi.